24 Mayıs 2009
TV ÜRÜNLERİ
MARKA İSMİNİN ÖNEMİ
Ürünün bilinirliliğinin, tanınırlılığının artmasında tabi ki markanın isminin, logosunun, tasarımının büyük bir önemi var. Marka ismini belirlerken ismin çok uzun olmamasına, telaffuzunun kolay olmasına ve dış ülkelere açılma düşüncesi olan şirketler için dış ülkelerde o ismin ne anlama geldiğinin iyi bilinmesi gerekir. Yoksa olumsuz sonuçlarla karşılaşılabilir. Örneğin; Reebook bayan koşu ayakkabısı Incubus‘u piyasaya sürdüğünde bu isimle olumlu bir imaj çizemedi. Çünkü Incubus kadınlara uyurken tecavüz eden bir mitoloji kahramanı imiş. Aynı şekilde Ford bir modeline Pinto ismini vermiş. Bu isim de argo bir anlam taşıdığı için insanlar tarafından hoş karşılanmamış ve ismini Corcel(at) ile değiştirmiş ve bu olumsuz etkiyi düzeltmiş. Bir Türk markası olan Koton da yurt dışında İngilizce anlamının pamuk olmasından dolayı bir problem yaşıyormuş. Ayrıca Schweppes de Türkiye de ürünlerini piyasaya sürdüğü zamanlar insanlar Schweppes ismini telaffuz etmekte zorlandıkları için satışları istenilen düzeyde değilmiş. Bu sorunu düzeltmek için reklam filmlerinde Schweppes isminin üzerinde fazlasıyla durarak bunu çözmeye çalışmış.
Marka ismimizi, logomuzu… belirlerken sadece kendimize göre değerlendirmemeli insanların nasıl algılayabileceklerini, anlayabileceklerini de göz önüne almalıyız. Markamızın insanların gözünde nasıl bir imaj çizmesini istiyorsak ona göre logolarımızla reklamlarımızla bunu desteklemeliyiz.
PINAR REKLAMLARI
GARANTİ KREDI KARTLARI
KRİZ DÖNEMİNDE BİRÇOK MARKA REKLAMI KESTİ
23 Mayıs 2009
MARDAN PALACE OTEL
Otelde de yok yok. Otel hem küçük bir İstanbul’u hem de modern Avrupa yapısını andıracak şekilde inşa edilmiş. Otelde Avrupa Yakası, Anadolu Yakası, Dolmabahçe Sarayı, Kız kulesi ve Da Vinci köprüsü bulunmaktadır. Yapımı için 10 bin metrekare altın, 500 bin kristal ve 23 bin metrekare İtalyan mermeri kullanılmış. Oda fiyatlarına gelince en ucuzu 485, en pahalısı ise 16 bin avro… Mardan Palace Otelinin bugün yapılan açılışı için bir çok Hollywood yıldızı Türkiye’ye geldi.
Beni bu otelin yapımından çok, otelin Türkiye’nin adının duyulmasında katkı sağlaması ilgilendiriyor. Türkiye maalesef kendisini dışarıya çok iyi tanıtamadığından yabancıların gelip ülkemizde böyle yatırımlar yapmaları hem Türkiye’nin ekonomisi hem de dış ülkelere kendimizi pazarlayabilmemiz için iyi bir fırsat olacağını düşünüyorum. Biz kendimizi daha iyi pazarlayabildiğimiz sürece bu yabancı yatırımlar artacak. Sadece turizm açısından da düşünmemek gerekir. Hiç reklam yapılmadan İstanbul’a gelen turist sayısının 8 milyon olduğu, reklam yapılsa bunun 20 milyonlara ulaşacağı söyleniyor. Buradan da anlaşılacağı gibi Türkiye’nin ciddi reklam ve pazarlama problemi var. Bu kadar güzel imkanlara sahip olan ülkemizi dünyaya daha iyi tanıtmamız gerekir.
Garanti Bankası
Mondi Mobilya Reklamı
Coca-Cola Yazı Kutluyor!
MasterKOBİ
21 Mayıs 2009
REKLAM SEKTÖRÜ
Reklam veren firmalar da, tekbiri elden bırakmamak için “reklam harcaması yapıyoruz en azından hedefine ulaşsın” deyip reklamlarını yayınlatmadan önce reklam filmini hedef kitlesine uygun 150-200 kişiye izlettirip reklamın beğenilen ve beğenilmeyen yönlerini saptıyorlar. Buna göre reklamda beğenilmeyen yerleri değiştiriyorlar. Böylece reklam yayınlandıktan sonra reklamın beğenilmeyip hemen ortadan kaldırılması ihtimali azaltılıp boşuna harcama yapmamış oluyorlar. Gelişmiş ülkelerde reklamların yayınlanmadan önce bu analizin yapılma oranı %40 iken Türkiye’de bu oran %15. Bu analizi yaptıran bazı şirketler; HSBC, Vestel, Coca Cola, Vodafone, Pepsi, Ford…
Kobilerin %30’u ise gerek kriz döneminde olsun gerekse ekonomik değişikliklerin olmadığı bir dönemde olsun reklamı gereksiz buluyorlar. Yaptıkları en bilinir reklam faaliyetleri ise fuarlara katılmak. Sadece fuarlara katılarak şirketlerinin reklamını yeterince yaptıklarını düşünüp, fazlasına gerek duymuyorlar herhalde. Bazı avantajları değerlendiren firmalarda bu dönemde reklam maliyetlerinin düşmesini değerlendirerek daha çok reklam vererek büyüme sağlıyorlar. Örneğin UFO bu avantajı değerlendirebilen bir marka. Malum insanlar fazla harcama yapmamak için fiyatı daha uygun olan bir ürün almak istiyorlar. Bu durumda kobiler ön plana çıkıyor. Kış aylarında doğal gaz faturalarını gören insanlar doğal gazdan vazgeçip ısıtıcılara geri döndüler. Bunun farkında olan UFO; reklam maliyetlerininde düşmesini fırsat bilerek kış aylarında en çok reklam verenler listesinin ilk sıralarında yer aldı. Araştırmalar sonunda geçtiğimiz 3 aya bakıldığında reklam veren sayısı geçen yıla göre %18 düştüğü belirtildi. Bu 3 aylık dönemde en çok reklam veren marka Turkcell en çok yatırım yapan şirket ise Unilever daha sonra P&G ve Ülker olmuş.
Krizde bir çok şirket reklam yatırımlarını azaltıyor. Ama reklam vermeye devam eden şirketler kazanıyor. Çünkü insanlar normal dönemde çok sayıda reklam gördükleri için markalar çok fazla ön plana çıkmıyor. Bir çok markanın ürününün reklamını yapmadığı dönemde reklam verenlerin ürünleri ön plana çıkıp tanınılırlığı ve insanların aklında kalıcılığı artıyor.
19 Mayıs 2009
MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ
13 Nisan 2009
Tariş / Ta-ze
5 Nisan 2009
Pazarlama & Tasarım
3 Nisan 2009
HAVADAKİ REKABET
Eskiden lüks harcama olarak görülen havayolu ulaşımını insanlar genelde acil durumlarda kullanırlardı. Zaten insanların istediğini zaman, istediği yere uçak seferi bulması da oldukça güçtü. Şimdi ise uçaklar hem rahatlık hem de zaman açısından tercih ediliyor. Talebinde artmasıyla firmalar sık sık seferler düzenliyor. Örneğin Pegasus İzmir'den İstanbul'a haftanın 7 günü günde 8 sefer yaparak müşterilerinin isteklerini karşılamaya çalışıyor.
10-15 sene öncesi Thy'nın monopoly bir şirket olması sebebiyle oldukça yüksek olan bilet fiyatları, piyasaya yeni giren şirketlerin rekabet etkisi yaratmasıyla birlikte fiyatlar düşüşe geçmişti. Düşen bu fiyatlardan, düzenlenen bu kampanyalardan ve artan hizmet kalitesinden faydalanan gene müşteriler oldu.