24 Mayıs 2009

TV ÜRÜNLERİ

Bir reklam bu kadar mı uzun sürer… Bu reklamları gördüğüm gibi zaten hemen kanalı değiştiriyorum. Ama aradan o kadar zaman geçmesine karşın tekrar o kanala geri döndüğümde hala reklam devam ediyor oluyor. 10-15 dakika sürüyor galiba. İnsanları salak yerine koyup söyledikleri cümleleri, izlettirdikleri görüntüleri 10 defa aynısını söyleyip aynısını izlettiriyorlar. Bu reklamlar her türlü ürün için yapılıyor tabii. En kötüsüde herhalde spor aletleri ve zayıflama ürünleri için yapılan reklamlardır. İnsanların bir eski hallerini bir de yeni hallerini gösteriyorlar. Ürünü kullandıktan sonra aradaki farklı görmemiz için. Bir de inandırıcı olsa…İnandırmak için o kadar çok ürün hakkında bilgi veriyor ki artık ciddi anlamda bıkıyorsun. Bu reklamları yapanlar hiç insanların sıkılma ihtimalını düşünmüyorlar bilmiyorum. Bence izlerken kendileri de sıkılıyordur. Bir de reklamın sonunda ürünün fiyatı söylenirken aylık taksitli fiyatını söyleyip peşin fiyatından hiç söz etmemeleri ayrı. Ekranda da aylık aylık taksitli fiyatı büyük rakamlarla yazıp yanına küçük yazı boyutuyla çarpı kaç ayda ödeneceğini ve en sonunda da toplam ürünün fiyatı artık okunamayacak küçüklükte yazılıyor. Bu reklamlar bende daha çok bu ürünlerden uzak durmam gerektiği düşüncesi uyandırıyor. Bu tür reklamların çekici yönünden çok itici tarafı var.

MARKA İSMİNİN ÖNEMİ

Eskiden marka diye bir kavram bilinmediğinden insanlar ihtiyaçlarını karşılamak için bakkala giderler ihtiyaçlarını bir torbaya veya tabağa koyup alırlarmış. 1970-80’den itibaren insanlar marka kavramıyla tanışmaya başlamış. Marka bildiğimiz gibi ürünümüzü diğer ürünlerden ayırmak için kullanılan isim, logo, tasarımların kombinasyonudur. Günümüzde artık marka takıntı haline bile gelmiştir.

Ürünün bilinirliliğinin, tanınırlılığının artmasında tabi ki markanın isminin, logosunun, tasarımının büyük bir önemi var. Marka ismini belirlerken ismin çok uzun olmamasına, telaffuzunun kolay olmasına ve dış ülkelere açılma düşüncesi olan şirketler için dış ülkelerde o ismin ne anlama geldiğinin iyi bilinmesi gerekir. Yoksa olumsuz sonuçlarla karşılaşılabilir. Örneğin; Reebook bayan koşu ayakkabısı Incubus‘u piyasaya sürdüğünde bu isimle olumlu bir imaj çizemedi. Çünkü Incubus kadınlara uyurken tecavüz eden bir mitoloji kahramanı imiş. Aynı şekilde Ford bir modeline Pinto ismini vermiş. Bu isim de argo bir anlam taşıdığı için insanlar tarafından hoş karşılanmamış ve ismini Corcel(at) ile değiştirmiş ve bu olumsuz etkiyi düzeltmiş. Bir Türk markası olan Koton da yurt dışında İngilizce anlamının pamuk olmasından dolayı bir problem yaşıyormuş. Ayrıca Schweppes de Türkiye de ürünlerini piyasaya sürdüğü zamanlar insanlar Schweppes ismini telaffuz etmekte zorlandıkları için satışları istenilen düzeyde değilmiş. Bu sorunu düzeltmek için reklam filmlerinde Schweppes isminin üzerinde fazlasıyla durarak bunu çözmeye çalışmış.

Marka ismimizi, logomuzu… belirlerken sadece kendimize göre değerlendirmemeli insanların nasıl algılayabileceklerini, anlayabileceklerini de göz önüne almalıyız. Markamızın insanların gözünde nasıl bir imaj çizmesini istiyorsak ona göre logolarımızla reklamlarımızla bunu desteklemeliyiz.

PINAR REKLAMLARI

Reklamda kullanılan maskot yada seçilen karakter,reklamın akılda kalabilmesini sağlayan en önemli faktördür.bu maskot yada karakterler reklamla bütünleşip birlikte hatırlanırlar .Tıpkı Ace'nin Ayşe teyzesi gibi... Son zamanlarda Pınar reklamlarında hep çoçuk karakterler kullanır oldu ve böylece daha çok izlenmesini sağladı.Pınar beyaz reklamındaki çoçuk karakter(pınar beyaz peynir bitince ne yaparsın sorusuna böyle ağlamış gibi yaparım die cevap veren:),Pınar sosis reklamındaki çok bilmiş kız:).,
Pınar süt reklamlarında ise işin duygusal boyutuyla ilgileniyor.Anne ile çocuk arasındaki bağın anne sütü ile başlayıp pınar süt ile dewam ettiğini savunan reklamlar yapıyorlar.
Beni büyüten Pınar'dan çoçuğumu büyütücek özel süt

GARANTİ KREDI KARTLARI

Garantı kredı kartları üzerine yoğunlaştı ve 5 farklı kredi kartını piyasaya sürdü.Şüphesiz ki Bonus kartın Jingle'I hepimizin aklında yer etti.Bonus kart kullandıkça daha çok kazandıran Türkiye'nin bedavası en bol kredi kartı olarak hafızlarda yer aldı.Bonus kartla dünya'nın her yerinde yapacağınız tüm alışverişlerde bonus puan kazanırsınız.Bonus kartları;Bonus plus kart,Bonus premium kart ,Bonus platinium kart
Garanti kredi kartları konusunda inovasyon ve yaratıcılık peşinde:)Çıkardığı Flexi kart ile herkes kendi kredi kartını kendi zevk ve isteklerine göre tasarlıyor.En güzel özelliğide değişime açık bir kart.Özelliklrini yılda 2 defa kendi isteklerinize göre değiştiriyorsunuz.Yani Bonus kartı flexi flexi kullanabiliyorsunuz:)
Shop&miles;türkiye'nin en hızlı mil kazandıran Türk Hava Yolları'nın resmi kredi kartı shop&miles,dünyanın en prestijli markası American Express'in gücünü ve temassız Master kart deneyimini biraraya getirdi.
Money kart:Money kartın paradan sonra en büyük icat olduğunu söylüyip bu konuda ne kadar iddialı olduklarınıda ortaya koymus oluyorlar.Migros,Tansaş,Şok,5MMigros,Macrocenter mağzalarında diğer kredi kartlarından 4 kat fazla kazandırıyıor

KRİZ DÖNEMİNDE BİRÇOK MARKA REKLAMI KESTİ

Reklamı en çok azaltan sektörler finans,mobilya,inşaat oldu.Diğer sektörlerden en çok dikkat çekenleri ise;Ülker,Alpella,Algida Amaze,Ülker Cocostar,Fortis,Persil,Rinso,Danone,Pakplast,Braun,Teb ve Fiat oldu.Reklamın iki işlevi vardır;tüketiciyi bilgilendirmek ve ikna etmek.Reklam yoluyla tüketimin artırılması amaçlanır.Yeni bir üründe yada var olan ürünün hatırlatılmasında üretici ile tüketici arasında reklam iyi bir iletişim aracıdır.
Talebi arttırmak için reklam iyi bir yoldur.Reklamlar sadece bilgilendirme yada ikna etmek amaçlı yapılmaz tabiki.Firmalar belli bir marka imajı yaratmak içinde reklam yaparlar.Ülkelerin hayat düzeyi ile reklam harcamaları arasında doğru orantı vardır çünkü reklam talebi canlandırır.Reklam ile elde edilen büyük pazarlar ülkelere önemli ölçüde ekonomik kalkınma hızı sağlar.Görüyoruz ki,reklam sadece basit bir rekabet ve satış arttırma aracı değil,tüketiciyi aydınlatan bilinçlendiren bir araçtır.
Ülker reklamlarını %49 oranında azalttı.Kriz döneminde ülkerin favori markası ise reklamların yüzde 13'ünü ayırdığı DİDO oldu.Firmanın en çok reklam verdiği diğer markalar ise Dankek,Golden,Metro oldu
2009 yılının ilk üç ayında televizyona en büyük reklam yatırımı yapan firma açık ara ile unilever oldu.Unilever'in en çok reklam yaptığı markalar ise;Knorr,Lipton,Cif ve Omo...
Reklam sürelerindeki ciddi yükselişle dikkat çeken firmalar ise Türk Telekom ve Nestle oldu. Yedi markası için verdiği reklamlarla, büyük bir atağa kalkan Nestle Türkiye'nin reklamları da yüzde 109 arttı.2009'un birinci çeyreğinde yapılan ölçüm sonuçlarına göre; üç aylık dönemin en uzun süreyle reklam veren markası Turkcell oldu. Reklam yatırımı hemen hemen aynı oranda devam eden Turkcell, ekranlarda 81 saat yer buldu.

23 Mayıs 2009

MARDAN PALACE OTEL

Sonunda bu muhteşem otelin açılışının yapılacağı gün geldi. Avrupa’nın en lüks oteli olarak kabul edilen Mardan Palace Otel, Azeri asıllı Rus işadamı Telman İslamov tarafından 1.4 milyar dolar harcama yapılarak Antalya Lara’da yapıldı. İslamov babasının adı olan Mardan’ı otelin adına vermiş. Mardan mitolojide akrep anlamına gelirken logosunda da altın rengi çizlilerle bir akrep şekli var. Altından yapılmasının nedeni de herhalde otelde altın işlemeciliğinin fazla olmasıdır.

Otelde de yok yok. Otel hem küçük bir İstanbul’u hem de modern Avrupa yapısını andıracak şekilde inşa edilmiş. Otelde Avrupa Yakası, Anadolu Yakası, Dolmabahçe Sarayı, Kız kulesi ve Da Vinci köprüsü bulunmaktadır. Yapımı için 10 bin metrekare altın, 500 bin kristal ve 23 bin metrekare İtalyan mermeri kullanılmış. Oda fiyatlarına gelince en ucuzu 485, en pahalısı ise 16 bin avro… Mardan Palace Otelinin bugün yapılan açılışı için bir çok Hollywood yıldızı Türkiye’ye geldi.

Beni bu otelin yapımından çok, otelin Türkiye’nin adının duyulmasında katkı sağlaması ilgilendiriyor. Türkiye maalesef kendisini dışarıya çok iyi tanıtamadığından yabancıların gelip ülkemizde böyle yatırımlar yapmaları hem Türkiye’nin ekonomisi hem de dış ülkelere kendimizi pazarlayabilmemiz için iyi bir fırsat olacağını düşünüyorum. Biz kendimizi daha iyi pazarlayabildiğimiz sürece bu yabancı yatırımlar artacak. Sadece turizm açısından da düşünmemek gerekir. Hiç reklam yapılmadan İstanbul’a gelen turist sayısının 8 milyon olduğu, reklam yapılsa bunun 20 milyonlara ulaşacağı söyleniyor. Buradan da anlaşılacağı gibi Türkiye’nin ciddi reklam ve pazarlama problemi var. Bu kadar güzel imkanlara sahip olan ülkemizi dünyaya daha iyi tanıtmamız gerekir.

Garanti Bankası

Garanti pazarlama dünyasında liderliği üstlendi. Bu yıl ki yeniliklerinden biri Doritos ambalajlarında çıkan şifre ile GarantiCepBank’dan para ödülleri kazanma şansıydı. Tabi bu model diğer markalar tarafından da kullanıldı. Kampanya kurgusu markaların çok önemli bir sorunu olan, “ödülleri müşterilere ulaştırma” sorununu çözdü ve cepbank’ın daha fazla kişiye ulaşmasını sağladı. Dünyada ilk defa bir bankacılık ürünü promosyon malzemesi olarak kullanıldı. Projeyi mobil pazarlama ajansı Aerodeon geliştirdi. Bir başka yenilik de Garanti’nin İstinye Park’daki ve Bağdat Caddesi'ndeki insansız şubeleri. Şubeler tamamen ATM’lerden, internet erişimi olan bilgisayarlardan ve telefon bankacılığından oluşmaktadır. Çok şık ve yenilikçi. Bu şube konsepti dünyada ilk bile olabilir.